Taliban Afganistan Ne Zaman Aldı ?

Sude

New member
Taliban'ın Afganistan'ı Ele Geçirme Süreci: Tarihçe ve Önemi



Afganistan'ın son yıllardaki karmaşık siyasi ve askeri yapısı, dünya genelinde geniş bir ilgi uyandırmıştır. Bu ilgi, özellikle Taliban'ın ülkedeki hakimiyetini yeniden kurma süreci ile artmıştır. Taliban'ın Afganistan'ı ne zaman ve nasıl ele geçirdiğini anlamak, bölgedeki siyasi dinamikleri ve uluslararası ilişkileri daha iyi kavrayabilmek için kritik öneme sahiptir. İşte Taliban'ın Afganistan'daki yükselişinin ayrıntılı bir incelemesi.



Taliban'ın Kuruluşu ve İlk Yükseliş



Taliban, 1994 yılında Afganistan'ın güneyinde, özellikle Kandahar şehrinde, radikal bir İslamcı grup olarak ortaya çıktı. Grup, Afganistan'ın o dönemdeki iç savaş ortamında, özellikle Mücahit savaşçılarının çatışmalarını kontrol altına almayı vaat etti. Taliban, kısa süre içinde birçok bölgeyi ele geçirerek etkisini genişletmeye başladı. 1996'da, ülkenin başkenti Kabil'i ele geçirerek iktidarı eline geçirdi. Bu dönemde Taliban, sıkı bir şeriat uygulaması başlattı ve kadın haklarını büyük ölçüde kısıtladı.



Ancak, Taliban'ın bu hakimiyeti uzun sürmedi. 2001'de ABD'nin önderliğindeki koalisyon güçlerinin Afganistan'a müdahale etmesiyle Taliban rejimi devrildi. Bu müdahale, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından gerçekleştirilen "Terörizme Karşı Savaş" kapsamında yapıldı. Bu dönemde, Taliban liderleri kaçtı ve hareket, kırsal alanlara geri çekilerek gerilla savaşını sürdürdü.



Taliban'ın Yeniden Yükselişi ve 2021'deki Güç Dönüşü



Taliban, 2001 sonrası dönemde, ABD ve NATO'nun Afganistan'daki askeri varlığına karşı direnmeye devam etti. Özellikle kırsal bölgelerde etkili olmaya devam eden Taliban, giderek güç kazandı ve 2010'larda daha büyük şehirlerde de etkisini artırmaya başladı. 2014'te, NATO'nun savaş görevlerinin sona ermesinin ardından, Afgan hükümeti üzerinde baskıyı artıran Taliban, 2018 ve 2019 yıllarında uluslararası görüşmelerde yer aldı.



Taliban'ın uluslararası toplumla yaptığı görüşmeler, hem siyasi hem de askeri açıdan önemli bir dönüm noktasını işaret ediyordu. 2020'de Doha'da yapılan müzakerelerde, ABD ve Taliban arasında bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşma, ABD'nin Afganistan'dan askerlerini çekmesini öngörüyordu.



Ancak, Taliban'ın gerçek güç kazanmaya başlaması 2021'de gerçekleşti. ABD'nin çekilme süreci, Afgan hükümetinin zayıflamasına ve Taliban'ın hızla ilerlemesine yol açtı. 2021 yazında, Taliban, bir dizi hızlı ve etkili askeri operasyonla büyük şehirleri, özellikle Kabil'i yeniden ele geçirdi. 15 Ağustos 2021 tarihinde, Kabil'in Taliban tarafından alınması, Taliban'ın Afganistan'daki yeniden yükselişinin somut bir ifadesiydi. Bu tarih, Afganistan'ın Taliban'ın kontrolüne geçişinin başladığı gün olarak kabul edilmektedir.



2021 Sonrası Durum ve Uluslararası Tepkiler



Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesi, uluslararası toplumu derinden etkiledi. Birçok ülke, özellikle de ABD ve Avrupa ülkeleri, Afganistan'daki gelişmeleri endişeyle izledi. Taliban'ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, ülke genelinde kaos ve belirsizlik ortaya çıktı. Uluslararası toplum, Taliban'ın insan haklarına ve kadın haklarına yönelik tutumunu endişeyle izledi.



Birçok ülke, Afganistan'dan evlerine dönmek isteyen vatandaşlarını tahliye etmek zorunda kaldı. Aynı zamanda, uluslararası yardım kuruluşları, insani krizleri önlemek için acil yardım çağrısında bulundular. Taliban yönetiminin uluslararası kabulü ve tanınması, bu dönemde önemli bir tartışma konusu oldu. Bazı ülkeler, Taliban'ı resmi hükümet olarak tanımak için temkinli bir yaklaşım sergilerken, diğerleri diplomatik temasları sürdürme yoluna gitti.



Taliban'ın Yönetimi ve Gelecek Perspektifleri



Taliban'ın Afganistan'daki yönetimi, birçok belirsizlik ve zorlukla karşı karşıya kalmaktadır. Eğitim, sağlık ve temel hizmetlerin sağlanması gibi temel insani ihtiyaçlar, Taliban yönetimi altında büyük bir meydan okuma olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, ekonomik krizler ve uluslararası izolasyon, Taliban'ın hükümet olarak kabul görme çabalarını zorlaştırmaktadır.



Taliban'ın yönetim anlayışı, ülkenin demokratik ve çok kültürlü yapısından uzak bir şeriat rejimi şeklindedir. Bu, Afgan halkı arasında derin bir bölünmeye yol açmaktadır. Özellikle kadınların ve azınlıkların hakları, uluslararası gözlemciler tarafından dikkatle izlenmektedir. Taliban'ın gelecekte nasıl bir yönetim anlayışı benimseyeceği ve uluslararası topluma nasıl bir mesaj vereceği, Afganistan'ın siyasi ve ekonomik geleceği açısından belirleyici olacaktır.



Sonuç olarak, Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirme süreci, hem tarihsel hem de güncel bağlamda oldukça karmaşık ve önemli bir olaydır. 1990'larda başlayan süreç, 2001'deki müdahale ve 2021'deki hızlı güç dönüşü ile şekillendi. Bu süreç, sadece Afganistan'ın değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da gelecekteki politikalarını ve stratejilerini etkileyen bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir.